Savaşın Etiği Nerede?

Yaklaşık bir aydır devam eden bir katliama dünyaca tanıklık ediyoruz. Hatta sadece tanıklık ediyoruz. Filistin ve İsrail arasında 7 Ekimde başlayan ve binlerce insanın kanıyla bulanan savaş meydanlarında; kazanılan şey sadece kayıplar olacak gibi görünüyor.

Her gün ölüm haberi gelen savaş ortamında hafızama kazınan bazı kelimeler oldu. Bunların başında kadın, çocuk, abluka, ölü, bombardıman geliyor. İzlediğim videolar, baktığım fotoğraf kareleri, okuduğum hayat hikâyelerinin hepsi aslında tek bir şeyi anlatıyor; ülkelerin savaşı değil, YAŞAM SAVAŞI…

Yaşam savaşına; ahlak felsefesi olarak bildiğimiz etiğin penceresinden baktım bugün. ‘Medya ve Etik’ dersimde kısaca değindiğimiz savaş etiği üzerine çok düşündüm. Özellikle kadınların ve çocukların katledildiği bir savaşta etiğin olmasının da mümkün olmadığını bir kez daha doğruladım.

İki taraf arasında dökülen kanları görmezden gelerek savaş cephelerine taraf olanların da en az etik dışı davrananlar kadar ahlak ilkelerine aykırı olduğunu düşünüyorum. Dünya olarak birlik olup cihanda sulh sağlayacağımız yerde kendimize taraf aramaktan vazgeçmeliyiz ve savaşın da bir ahlakının olduğuna inanmalıyız.

Özgür olmayan toplumlarda kalan sessiz çığlıklar için soruyorum; Savaşın Etiği Nerede?…

Photo by Muaaz on Pexels.com

Yorum bırakın